YMM DEĞİŞİM GRUBU

“Şimdi değişim zamanıdır”

Değerli Üstadlarım ve arkadaşlarım,

2022 yılında yapılan son seçimli genel kurulumuza, uzun yıllardır uygulanan "Mozaik” modeline karşı çıkarak İstanbul’da “YMM Değişim Grubu” adı altındaki listemizle girmiş ve bu sistemin mesleğimiz açısından doğru sonuçlar veremeyeceğini ifade etmiştik.

Nitekim, bu modelle geçirilen üç yıl içerisinde ne yazık ki tezimizin haklılığı ortaya çıkmış; bu ülkenin eğitim, bilgi, üretkenlik açısından en elit kesimlerinden biri olan mesleğimiz gerek bizlerin profesyonel beklentileri ve gerekse verdiğimiz hizmetin değerlendirilmesi konusunda asla beklentileri karşılayamamıştır.

Şunu baştan söylemeliyiz ki bu durum asla çeşitli alanlardan bu mesleği hak ederek gelen siz meslektaşlarımızın bir eksik ya da kusuru değil, meslek politikasında seçilen bu yanlış modelin uygulamada olmasından kaynaklanmaktadır.

Şurası çok açıktır ki; “Mozaik” adı verilen sistemde -evet herkes değerli birer yeminli mali müşavirdir ama- konuya meslek siyasetini oluşturma ve uygulama tarzı açısından bakıldığında, seçim atmosferinde oluşturulan bu mozaik yapı, yönetim sürecine girdiğinde asla tek bir “bütünün parçaları” olamamaktadır. Öyle ki, bir bakıma yönetim organının lideri konumunda görmemiz gereken başkanlık makamı dahi 3 yıllık dönemde üç kere el değiştirmekle mozaiğin iç dengesi suni olarak korunmaya çalışılmaktadır. Bu durum en azından diğer kurumlar karşısında bir oturmamışlık görüntüsü vermektedir.

Böyle bir tabloda proje ve gayretleri konusunda aynı ekip anlayışında olmadan bir araya gelen yönetimler kendilerinden beklenen başarıya ulaşamazlar.

Bizler, bu konuları bir seçim atmosferine bırakmadan, hatta bu yanlış modele karşı çıktığımız üç yıl ve daha öncesinden bu yana aramızda sürekli toplantılarla görüşüp tartışarak projelendirdik.

Ve diyoruz ki:

1. Akademik niteliği uygun ve ülke çapında hakkettiğimiz itibarın sağlanmasına yönelik olarak Odamızın her yıl; vergi ve ekonomik gelişmeler ve çözümleri hakkında birer değerlendirme çalışması yapması ve bunları kamuoyuna sunması gerekir. Bu itibarın sağlanması, bize en azından bütün YMM'lerin hakkı olan birer yeşil pasaport verilmesi için referans olacaktır.
2. Ücretli sözleşme ve faaliyet belgesi uygulaması maalesef SMMM odalarından da geride kalmış bir “gelir sağlama usulü”dür. YMM'ler elbette örneği klişeleşmiş bir sözleşmeyi düzenlemeye ehil olup, faaliyette bulunup bulunmadıkları da sistemlerde kayıtlıdır. Dolayısıyla, sırf gelir amaçlı ama aslında hiç muhatap olunmaması gereken itibar düşürücü uygulama ıslah edilmelidir.
3. Bu meslekte her zaman birbirlerini tamamlayan SMMM ve YMM'liğin pratikteki “karşılıklı ve birlikte mesleki çalışmaları” anlamlı hukuki bir modele dayandırılmalıdır.
4. Meslektaşlarımızın, yazdıkları raporlar dolayısıyla olur olmaz gerekçelerle “sorumluluk” raporlarıyla karşılaştığı, ancak idareden gelen bu taleplerin çok büyük bir yüzdesinin sonuç yaratmadığı açıktır. Bu da göstermektedir ki, ortada bir kasıt ya da bir başka tutarlı gerekçe olmadan ve genellikle usulen yazılan sorumluluk raporları, maalesef meslektaşları tarafsızlık konusunda baskı altına sokmakta, adeta idare taraftarı haline getirmeye zorlamaktadır. Oda yönetiminin bu haksız ve baskıcı uygulama konusunda bir tavır alması gerekmektedir.
5. Yıllardır SMMM ve YMM Odalarının ayrılması konusunda yıpratıcı bir tartışma sürdürülmekte, buradaki denge tartışmaları, yapılan TÜRMOB seçimlerini etkilemekte ve ne yazık ki sonuçta üst birliğimiz TÜRMOB da bu denge tartışmalarıyla oluşmuş suni dengelerle ahenkli bir çalışma yapamamaktadır. Bu nedenle ve YMM-SMMM'ler arasındaki oda çekişmelerinin artık ortadan kaldırılması için her iki oda grubunun ayrı ayrı kendi birliklerinin kurulması üzerine model geliştirilmeli ve varılacak mutabakat doğrultusunda yasalaşması sağlanmalıdır.
6. Meslekte maalesef, özellikle yabancı kökenli şirketlerin yaygın faaliyeti dolayısıyla bir “müşteri dağılımı adaletsizliği” vardır ve bu durum bir kısım meslektaşımızı ya ekonomik olarak zorlamakta veya tarife ihlali dahil her türlü tavize yöneltmektedir. Bu adaletsiz iş dağılımının kısa dönemde düzeltilememesi durumunda, tam tasdik uygulamasının aynen adli sistemdeki “uzlaşma”da görüldüğü gibi bir mecburiyete dönüştürülmesi üzerine çalışılmalı ve yasalaşması istenmelidir.
7. Platform ve diğer eğitim çalışmaları daha etkin ve kolay ulaşılabilir hale getirilmelidir.

Değerli Üstadlarım ve arkadaşlarım,

İşte bu kısa açıklamada yer verebildiğimiz kadarıyla hazırlıklarımız, duygu ve düşüncelerimizle sizleri; daha birleştirici, daha üretken bir yönetim modelinde aramızda görmeye, oluşturulacak listemizde buluşmaya ve geleceğimize birlikte karar vermeye, hep birlikte ve yüksek sesle: “Şimdi değişim zamanıdır" demeye davet ediyoruz.

YMM DEĞİŞİM GRUBU

Powered by Froala Editor